Hello everyone! Finally I’m sharing with you all of my Amsterdam experience. After our 4 day trip to Amsterdam I want to give some advices about dinner, shopping and other things that you should know before visit. I hope you like it! please don’t forget to add comments ıf you try some of this places 🙂
—
Herkese merhaba! 4 günlük Amsterdam gezimizden geriye kalan ve mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ettiğim yerleri sizlerle paylaşmak istedim. Öncelikle THY ile Amsterdam Schiphol hava alanına indikten sonra otelimiz merkeze yakın olduğu için 8,5 Euro gibi bir ücret ile hava alanında tren ile Amsterdam Central Station’a geldik ve oradan yürüyerek otele vardık. Eden Hotel Emsphire ‘da konakladığımız 4 gün boyunca pek çok yer gezdik sizlerle belli başlı olanlarını paylaşmak istedim umarım beğenirsiniz 🙂
Cafe George – Sevgili arkadaşım Gamze Biran’ın tavsiyesi üzerine ziyaret ettiğimiz bu mekan hem lezzetli kahvaltısı hem de ferah iç atmosferiyle oldukça fotoğraflık bir mekandı. Sabah kahvaltısında Egg Benedict sipariş ettikten sonra güzel bir kavaltı karesi çekmeyi ve paylaşırken beni de etiketlemeyi unutmayın 🙂 Bunun yanı sıra kapısında uzun kuyruklar oluşan Omelegg de şehrin bir diğer ünlü kahvaltıcısı. Eğer sıra beklemek istemiyorsanız Omelegg’e erken bir saatte gitmenizde fayda var.
Cafe Brix – Şehri turlarken tesadüfen keşfettiğimiz Cafe Brix arkasında aydınlık bir avlu bulunduruyor ve ışıl ışıl bir atmosferde sizlere öğle yemeği yeme şansı sunuyor. Biz hamburgerlere gerçekten bayıldık şehirde oldukça popüler olan patates kızartmasının da burada biraz daha lezzetli olduğunu söyleyebilirim 🙂
Cafe Esprit – Akşam yemeği için sıcak atmosferi ile şık ve aynı zamanda spor bir mekan. İçeriye grip Meksika – İtalya gibi mutfakların lezzetlerini denedikten sonra lezzetli birkaç kokteyl içmeyi de ihmal etmeyin. Işık ve atmosfer oldukça keyifli uzun uzun tadını çıkartmayı ihmal etmeyin 🙂
Sizlere şehirde bulunan pek çok Coffee Shop dururken bu Starbucks’ı önermek istemezdim ancak burayı önerme sebebimiz içerisinin bildiğiniz Starbucks’lardan biraz farklı olması. Siz hem bizim gibi Starbucks kahvesini seviyor hem de içeride bir fotoğraf çekilmek istiyorsanız Amsterdam’daki bu Starbucks Design Store’a mutlaka uğrayın. İç mimarisi
Kgerçekten oldukça keyifli bir Starbucks 🙂
Marqt – Amsterdam’da gezerken bir süre market olmamasından yakındığımızı söyleyebilirim. Bizdeki gibi her köşede bir bakkal olmadığı için gıda alışverişlerini Marqt veya bir diğer zincir olan Albert Heinn’dan yapabilirsiniz. Marqt konsepti ile taze meyve suları, sandviçleri bulabileceğiniz güzel ve şık bir market fakat bu markette kredi kartı kesinlikle kullanılmıyor gitmeden önce dikkat edin 🙂
Amsterdam’a gelmişken şehrin sembolü olan Lale pazarını mutlaka ziyaret etmelisiniz. Tahta Hollanda ayakkabılarından her renk laleye ve hediyelik eşyaya bu pazardan ulaşabilirsiniz. Eğer sevdiklerinize kuzey ülkelerinin sokak stillerinden ilham alan parçaların satılığı kıyafetler almak isterseniz Concrete Store‘a mutlaka uğrayın. Bizdeki 290 sqm mağazasına benzeyen bu mağazada tasarım parçalar edinmeniz mümkün. – Son olarak Athenaeum book store yanılmıyorsam Dam meydanına yakın bir konumda bulunan harika bir kitapçı. Hayatımda hiç görmediğim kadar dergi edisyonunu burada buldum. Ayrıca tasarım kitaplar da yine burada satılıyor 🙂
Rijks Museum – Amsterdam’da pek çok müze var fakat biz sokakları ve mekanları keşfetmekten sadece Rijk Museum’u gezmeyi tercih ettik. Avrupa’da yılın en iyi müzesi seçilen bu müzede Goya ve Vermeer‘in eserlerinden, Hollanda donanması tarihine ve YSL‘nin kıyafetlerine kadar pek çok eseri ziyaret etmeniz mümkün. Ayrıca müzenin bahçesinde yer alan ünlü ‘I Amsterdam’ yazısı ile bir fotoğraf çekilmek de isteyebilirsiniz. Bahçedeki havuz kış aylarında buz pisti olarak hizmet veriyor 🙂
Vondel Park – Şehrin en ünlü parkı desek sanıyorum yanlış olmaz 🙂 Biz kış mevsiminde ziyaret ettiğimiz için biraz korku filminden sıçramış sessiz bir havası vardı fakat yinede bu park mantar, kek veya ot vb. şeyleri deneyip sakin vakit geçirebileceğiniz en uygun yerlerden bir tanesi. Siz de göl kenarında yer alan kafeden elmalı tart ve kahvenizi alarak bizim gibi keyif yapabilir ve güzel fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.
W Hotel Amsterdam – Şehrin en iyi roof barları arasında yer alan W Hotel Amsterdam çatı katında hem keyif yapıp hem de dinlenebileceğiniz bir ortam sağlıyor. Lezzetli bir kokteyl içip şehri seyretmek gerçekten oldukça güzeldi. Siz daha panoramik bir şehir manzarası isterseniz Double Three By Hilton Amsterdam‘ın terasını da ziyaret edebilirsiniz. Hilton’a geçmek için Central Station’ın arkasında yer alan vapurlara binerek nehrin öteki tarafına geçmeniz gerekiyor.
Kanal Turu & Red Light District – Şehrin iki önemli simgesi kanal turu yapmak ve vitrinlerden seks işçilerini canlı olarak izleyebileceğiniz ünlü Red light District. Gündüz bir kanal turu ile şehri turlarken akşam üzeri Red Light’ı ziyaret etmeyi unutmayın! Amsterdam’da keşfettiğiniz ve deneyip beğendiğiniz yerleri yorum olarak yazarsanız çok mutlu olurum! 🙂
Sevgiler!